-Fıkaralar-

FIKRALAR

Sayfalar:  [1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9]

FIKRALAR 7


Çin'i kesfe cikan bir seruvenci, ucsuz bucaksiz
bozkirlarda
kaybolmus. Tam uc ay, otlar yiyerek, agaclar altinda
uyuyarak yasamis..
Bir gun bir eski ciftlik evi cikmis karsisina.. Kapiyi
calmis. Bir yasli Çinli acmis..
"Uc aydir sefil haldeyim. Bir kap sicak yemek, bir sicak
yatak..Size hic dert olmam, ne olur" diye yalvarmis adam.. "Peki" demis,
ihtiyar Çinli.. "Bu lafini unutma.. Guzel torunuma askinti olursan, Cin'in
en korkunc uc iskencesini sana uygularim.."
Guzel torun da aksam yemegine katilmis. Dunyalar guzeli
bir kiz. O da dogdugundan beri dedesi ile yalniz. Erkek yuzu gormemis.
Adamin da karni doydukca icinde kipirdanmalar baslamis. Gizli gizli
bakislar,vaatlerle gecmis yemek. Yemekten sonra herkes odasina cekildikten az
sonra, adamin tavan arasindaki odasinin kapisi acilmis, bir Cin ipegi
tul gecelik icinde huri torun adamin once odasina, sonra yatagina
suzulmus.. Adam kiza sarilirken "Boyle bir gece uc degil, bin iskenceye
deger" demis icinden. Muhtesem bir gece gecirmisler birlikte.. Sabaha kadar. Gun
isirken kiz odasina donmus, adam tum yorgunlugu ile derin uykulara
dalmis. Ogleye dogru bir uyanmis ki, gogsunun uzerinde muthis bir
agirlik. Birden fark etmis ki, uzerinde tam 50 kiloluk bir kaya
parcasi var.Kayanin uzerinde de bir yazi:
"Birinci Cin iskencesi.. Gogus uzerinde 50 kiloluk kaya.."
"Bunun nesi iskence" demis adam icinden.. Kayayikucaklamis,pencerenin onune gelmis, asagi firlatmis. Tam o anda da, kayanin dibindeki
ikinci yaziyi okumus:
"Ikinci Cin Iskencesi.. Sag testisin kayaya bagli.."
Asagi ucan kayayi yakalamasina imkan yok ya.. Adam kendisini de
firlatmis kayanin ardindan, hayati pahasina teskilati kurtarmak icin..
Ikinci kattaki ihtiyarin odasinin onunden duserken, camda ucuncu 
yaziyi okumus:
"Ucuncu Cin Iskencesi.. Sol testisin karyolaya bagli!.."

ÇORAP     
Ayakları çok fena kokardı.Bir gün bir arkadaşına birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti.  
-Hay hay, dedi arkadaşı.Ama eve git, ayaklarını yıka ve temiz bir çorap giy. Söz mü?  
Tiyatroya gittiler.Yerlerine oturdular.Aradan beş on dakika geçmeden etrafındakiler mendillerini burunlarına götürmeye başladı.  
-Hani söz vermiştin, dedi arkadaşı.  
-Vallahi değiştirdim, dedi.İnanmazsın diye kirlileri de cebime koydum.Nah!...
ENAYİ DEĞİLİM  
Arabasını park edip lokantaya giren adam, çıktığında arabasını akordeona dönmüş bir halde bulur.Cam sileceğinin altında bir kağıt vardır.Kağıdı açtığında, şu satırlarla karşılaşır :  
-Ön vitesle geri vitesi şaşırıp arabanıza sert bir şekilde çarptım. Arabanızda gördüğünüz gibi büyük hasar var. Olayı gören kimseler de şu an, ben bu satırları yazarken çevremde toplanmış bulunuyorlar ve bu kağıda adımı ve adresimi yazdığımı sanıyorlar.Ne halin varsa gör, o kadar enayi değilim!
Kekeme ile bir arkadaşı yolda gidiyorlarmış.Kekeme, birden atılmış  :   
-Gö...Gö...Gördün mü?   
Arkadaşı sormuş :  
-Neyi gördün mü?   
-Ha...Ha...Harika bir ka...ka...kadın...Bir de mi...mi...mini bir etek giymiş...   
-Hani? Nerede?   
-Se...Se...Sen ba...ba...bakana ka..ka..kadar ma...ma...mağazaya girdi!   
Biraz daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :  
-Gö...Gö...Gördün mü?   
-Neyi gördün mü?   
-Şa...Şa...Şahane bir ara...ara...araba!   
-Hani nerede?   
-Sen ba...ba...bakana ka...ka...kadar geçti git...git...gitti!   
Daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :  
-Gö...Gö...Gördün mü?   
Ama arkadaşı bu sefer sinirlenmiş:   
-Gördüm lan! demiş.Gördüm işte!   
Kekeme de öfkeyle çıkışmış :  
-Ma... Madem gördün de, ne diye bo...bo...boka bastın!
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses :  
-Binme, bu uçak düşecek!  
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.  
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :  
-Uçak düştü kurtulan olmadı!  
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında :  
-Binme bu trene, raydan çıkacak!  
Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :  
-Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...  
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses :   
-Bu otobüse binme, freni patlayacak!  
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :  
-Sen kimsin yahu?  
-Ben senin iyilik meleğinim!  
Adam iyice kızmış :  
-Ulan evlenirken neredeydin!
Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak şu ricada bulunur :   
-Pek susadım, buralarda su bulamadım, lütfen bana bir bardak su verir misiniz?   
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak, kısa bir tereddütten sonra :  
-İstersen ayran getireyim, der.  
Adam bu teklifi teşekkürle kabul ettikten az sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.   
Adam ayranı içtikten sonra çocuk :  
-İstersen daha getireyim, der.  
-Zahmet olur yavrum.  
-Hayır, zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!   
Bunun üzerine, adam iğrenerek, elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır :  
-Anne, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı!
Sayfanın en üstüne git