-Fıkaralar-

FIKRALAR

Sayfalar:  [1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9]

FIKRALAR 5

İki Yahudi arkadaş, piyasayı araştırmışlar ve o sene haki renkteki kumaşın moda olacağını öğrenmişlerdi. Bütün varlıklarını paraya çevirdiler.Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar. Depoları bu renkteki kumaşlarla doldu ancak kimsenin bu kumaşlara talip olmadığı görüldü. İki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi. Moiz ve Aron dertli dertli oturuyorlardı. Artık bıçağın kemiğe dayandığı bir gün kapı çalındı ve içeriye bir albay girdi: "Siz de dedi haki renkte kumaş var mı?" Kulaklarına inanamadılar. Hemen atıldılar: "Evet albayım var, gösterelim" dediler. Albay, dikkatle kumaşları inceledi. "Çok beğendim", dedi. "Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptıracağız. Ancak tabii ki benim tek başıma beğenmem yetmez. Generalimin de oluru lazım. Bana bir parça numune verin. Yarın öğlen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eğer telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata başlayabilirsiniz." O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman "ya iptal olursa" diye düşündüler. Ertesi gün saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda, korku ile postacıyı beklediler. Gelmesin diye dua ederek. 12'ye 5 kala postacı sokağın köşesinden gözüktü. "Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler. Ancak postacı gelip kapılarını çaldı. Moiz, büyük bir kederle koltuğa çöktü. Aron da çaresiz kapıyı açtı. Postacının elinde bir telgraf vardı. Aron titreyen elleri ile telgrafi açtı, okudu ve sevinçle seslendi:
"Müjde Moiz, baban ölmüş!.."

İki mühendislik öğrencisi kampus içerisinde yürürken biri diğerine sorar, "Bu muhteşem bisikleti de nereden buldun ?" Diğeri cevap verir, "Dün tek başıma dolaşırken bir yandan da okulu bitirince ne iş yapacağımı düşünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kız geldi ve yanımda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine bıraktı ve üzerindeki bütün giysileri çıkarttı. Sonra da bana "Hangisini istiyorsan al" dedi." Diğer öğrenci arkadaşını doğrularcasına başını sallayarak, "İyi seçim yapmışsın, elbiseler belki sana uymayabilirdi".
Adamın biri misafirliğe gitmiş. Akşam olunca haliyle sormuşlar. Bizim odadamı yatarsınız, bebeğin odasında mı, yoksa boş bir odada mı? Adam düşünmüş: Karı-koca nın yanında yatılmaz, bebekte uyanır ağlarsa uykusu kaçacak ben boş odada yatarım demiş, Sabah olunca adam elini yüzünü yıkamış, bir de bakmış çok güzel bir kız adama havlu tutuyor, Adam: - Kızım senin ismin ne?,,,,,diye sormuş. KIZ : - Bebek amcacığım ya sizin isminiz?... 
Adam: - Eşşek kızım eşşeeeek.
Dort yakisikli, Amerika'da bekar barlarindan birine gitmisler.. Yalniz
insanlar, yalniz gecelerinde bir seyler bulabilmek icin giderler bu
barlara.. Onun icin adi "Bekar Bari"dir zaten..
Masaya oturmuslar ki, yan masada muhtesem bir kadin.. Boyle bir kadin
nasil yalniz kalabilir.. Masalarina davet etmisler.. Ickiler, sohbet
ve
delikanlilarin, iclerinden geceni aynen disa vuran gozleri..
Kadin "Anliyorum, hepiniz geceyi benimle gecirmek icin can
atiyorsunuz,
ama dordunuzle birden olmaz. Icinizden birini secerim, isterseniz" 
demis..
"Kabul" demis delikanlilar.. "Nasil sececeksiniz?.."
"Teskilatlarinizi goreyim" demis kadin.. Dordu de teskilatlari masanin
uzerine uzatmislar. Kadin inceleye dursun, barin kapisindan iceri iki
escinsel girmis. Salonun ote yaninda bir masaya oturmuslar. Birisi
"Ben
soyle bir bakayim bakalim etrafa, ne var ne yok" diye dogrulmus..
Dolasirken, uzerinde dort teskilat masayi gormus.. Kosarak arkadasinin
yanina donmus.. "Kalk, cabuk kalk, hemen obur tarafa gidelim.."
"Ne var" demis, oturan escinsel.. "Ne var, bu heyecan ne?.."
"Daha ne olsun" demis, soluk soluga gelen.. "Ote yanda acik bufe
var!.."
Sarisin yildiz adayi, ustu acik kirmizi arabasini gecenin bir vakti 
iyice
tenhalasmis ve loslasmis Hollywood Bulvari'nda hizla surerken trafik
polisi cevirdi..
"Hanimefendi, ehliyetiniz lutfen.."
"Ehliyet nedir, afedersiniz?."
"Kredi karti buyuklugunde bir karttir, hanimefendi. Uzerinde resminiz
vardir."
Sarisin yildiz adayi cuzdanini cikardi, icinden bir yigin kart
dokuldu.
Uzerinde resmi olani buldu, uzatti.
Polis "Tesekkur ederim" dedi, "Simdi de ruhsatiniz lutfen.."
Sarisin mahcup mahcup sordu gene..
"Ruhsat nedir?.."
"O da deyim yerinde ise arabanizin kimlik kartidir. Genelde torpido
gozunde durur" diye sabirla yanitladi, polis..
Sarisin torpido gozune uzandi. Orada gercekten oyle bir kart vardi.
Onu 
da
polise uzatti.
Polis ehliyet ve ruhsati inceledi. Ikisi de mukemmeldi. Gorunurde her 
sey
normaldi ama ortada da bir gariplik vardi.
"Bir dakika lutfen" dedi sarisina ve motosikletinin yanina gitti, 
telsizle
merkezdeki nobetci arkadasini aradi.. Olanlari anlatti.
Merkezdeki sordu:
"Kadin sarisin mi?.."
"Evet!.."
"Mavi gozlu mu?.."
"Evet!.."
"Super mini mi giyiyor?.."
"Evet.."
"Gogusleri kazagindan firliyor mu?."
"Evet.."
"O zaman hemen arabanin yanina git ve fermuarini indir."
"Ne cildirdin mi sen?.. Ben bunu nasil yaparim" diye bagirdi trafik
polisi. 
"Sen git dedigimi yap" dedi, merkezdeki..
Trafik polisi sarisinin yanina geldi, fermuarini indirdi..
"Neee" diye bagirdi, sarisin.. "Gene mi alkol muayenesi.."
adamin biri bir gun sehrin, hatta belki de ulkenin en meshur, her
nasilsa, bayan olan, cinsel konularda uzman hekime gitmis muayene
olmaya. Neyse bizimki doktorun karsisina cikmis, utana sikila, ancak
"benim cinsel iliskilerde sorunum var" deyebilmis. Tabii ki bizim
meshur
ve ayni zamanda cok basarili bayan doktor demis " merak etme, ben bu
tur
sorunlari cok gordum, hemen hepsi duzelir vs " daha sonra da bir ilac
vermis 1 hafta kullanip kontrole gelmesini emretmis. Bizim adam, bir
hafta sonra gelmis, demis" doktor hanim benim sorunda hic bir
degisiklik
olmadi" doktor sasirmis, demis baska ilac ekleyelim bakalim, bir hafta
sonra tekrar gel. Adam bir hafta sonra gelmis, demis " hic bir
degisiklik yok". Bizim doktor iyice sasirmis, demis sunu da kullan
bakalim tekrar gel kontrole. Adam yine gelmis haftasina, demis " yok
bir
degisiklik". Bizim doktor iyice sasirmis, kafayi yiyecek, demis " ben
hic boyle vaka gormedim, gel beni yap, gormek istiyorum nasil
beceremiyorsun. Adam acmis takim taklavati, baslamis bizim doktor
hanimin arkasinda gidip gelmeye: bizim doktor iyice saskin, dondurmus
kafasini, demis " hani beceremiyordun, bal gibi yapiyorsun"; adam
demis"
doktor hanim bulamiyorduk ki yapalim"...
Sayfanın en üstüne git