-Fıkaralar-

FIKRALAR

Sayfalar:  [1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9]

FIKRALAR 8

Temel çok acıktıüı bir gün, yeni açılan bir lokantaya gitmiş. Hemen girer girmez masaya oturmuş ve bir tabak mercimek çorbası istemiş. Aradan 15 dk. geçtiğihalde çorba gelmeyince Temel tekrar istemiş. Fakat hala gelmiyormuş. Bu sırada Temel' in gözü yan masaya takılmış. Gazete okyan adamın önünde dolu tabakta çorba bekliyormuş. Temek hemen öaktırmadan çorbayı yürütmüş ve içmiş. En sonuna gelince bir de bakmış ki; dibinde bir kıl. Çorbayı geri tekrar tabağa kusarak boşaltmış. Bu sırada adam kafasını gazeteden kaldırmış ve:
-Ne o birader, dibindeki kılı sende mi gördün demiş. :)

KIZAMIK     
Bey, telefonu açıp seslendi :  
-Alo...Doktor Bey, bizim oğlan kızamık.  
-Biliyorum, dedi doktor, dün sizin eve girip gerekli şeyleri söyledim, kendisini kimseyle temas ettirmeyin ve..  
-Ama doktor bey, oğlan hizmetçiyi öpmüş bir kere...  
-Ya bu fena işte...Öyleyse hizmetçiyi de karantinaya almalı.  
-Doktor bey, bir şey daha var, sonra hizmetçiyi bende öptüm...  
-O... İşler çatallaştı, hastalık herhalde size de bulaşmış olmalı.  
-Ya..sonra ben karımı öptüm...  
-Ne diyorsun be? Öyleyse ben de kızamık olacağım demek...
Stresten bıkmış adamın biri, uzun bir deniz seyahatine çıkmış. Fakat şanssızlıktan gemi batmış ve sadece bu adam kurtulabilmiş. Günlerce minik bir tahta parçasının üstünde denizde yol aldıktan sonra minik bir adaya gelmiş. Adam daha ne olduğunu anlamadan yerliler bunu almış götürmüşler. Adam yüzlerce yamyam yerlileri görünce: " Eyvah, boku yedik." demiş. Tam ağlayacağı sırada gökten " Hayır evladım, boku yemedin" diye acayip ve gür bir ses gelmiş. Şaşıran adam: "Sen kimsin ya?" demiş. Yine aynı gür ses "Ben ulular ulusu efendi manitu' yum." demiş. İyice şaşıran adam: "Peki Efendi Manitu, ne yapmam lazım?" demiş. Hemen cevap gelmiş: "Şimdi sakin bir şekilde sağ tarafındaki yerlinin mızrağını kap, en önde duran ve başında bir sürü tüy olan büyük yerliye sapla" demiş. Adam hemen can havliyle mızrağı kapıp şef yerliyi öldürmüş. Yine aynı ses son kez gürlemiş " İşte şimdi boku yedin evladım!"
Adamın biri, yeni açılan lüks büyük mağazaya gitmiş, satıcı kıza yaklaşmış:
- Bir kravat almak istiyorum.
Satıcı kız son derece şirin bir tavırla:
-Beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır. Kravat ipekli mi olacak yünlü mü?
- İpekli.
- O zaman lütfen birkat yukarı buyrun, ipekli kravatlar bir kat yukarıda.
Adam bir kat yukarı cıkmış, başka bir satıcı kız:
-Ben ipekli bir kravat almak istiyorum.
- Beyefendi, kravat düz mü olacak, desenli mi?
- Desenli.
- Bizde müşteriyi memnun etmek esastır, desenli kravatlar bir kat yukarıda, lütfen üst kata buyurun. Adam bir kat daha cıkmış. Yeni bir satıcı kıza:
- Ben ipekli ve desenli bir kravat almak istiyorum.
- Desenler çizgili mi, çicekli mi olacak?
-Çizgili.
-Bizde müşteriyi memnun etmek esastır, çizgili kravatlar bir kat yukarıda, lütfen bir kat yukarı buyurun. Adam bir kat daha cıkmış.Çizgiler kalın mı, ince mi, bir kat yukarı. Zemin açık mı, koyu mu, bir kat yukarı derken 35. kata gelmiş. Öfke ile satıcı kızın yakasına yapışmış:
- Ben ipekli, ince çizgili, zemini koyu, bir kravat istiyorum.
- Kravatı bu elbiseyle mi kullanacaksınız?
- Hayır, evdeki elbisemle.
- Beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır, bir uyumsuzluk olursa firmamızın prensiplerine ters düşer, lütfen evden öbür
elbisenizi alır gelir misiniz?
Adam büyük bir öfkeyle asansöre gitmiş. O sırada asansörün kapısı açılmış, içinden gene çok sinirli bir adam çıkmış. Bir elinde bir klozet kapağı, belden asağısı da çıplak:
- İşte popom, işte evdeki tuvaletin klozet kapağı. Verecekseniz verin artık lan şu tuvalet kağıdını...
OBARANA
Birkaç Fransız kantinde gevezelik ederken içlerinden biri sorar :  
-Gütenberg kim? Biliyormusunuz?  
-Hayır, der ötekiler.  
-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Gütenberg'in basım makinasını bulan kişi olduğunu bilecektiniz.... Ya Panmentier'i?  
-Hayır, der ötekiler.  
-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Panmentier'in patatesi bulan kişi olduğunu bilecektiniz.Eğer gece kurslarına gitmezseniz yaşam boyunca....   
İşte ozaman, aralarında lehimci olanı öfkelenip patlar :  
-Oldu, anlaştık! Gütenberg'i, Panmentier'i bilmiyoruz. Sen Obarana kim biliyormusun?   
-Hayır!   
-Peki öyle ise öğren! Obarana, sen gece kurslarına giderken karınla yatan heriftir!
Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :  
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?  
-Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan'la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!  
Annesi yatıştırmaya çalıştı :  
-Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı?   
-Olur anneciğim, barışırız.  
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu :  
-Yine ne oldu?  
-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!
Sayfanın en üstüne git